Sonunda heyecanla beklediğimiz kayak sezonu açıldı! Önce uçak biletlerini alalım, sonra konaklama seçeneklerini inceleyelim, mümkünse şale ayarlayalım… Bayılırız kayak tatillerini planlamaya. Avrupa’ da şurayı da görmemiştim, orayı da göreyim hem de sonu olmayan pistlerde doyasıya kayayım derseniz buyurun Avrupa’ daki En İyi Kayak Merkezleri yazımız☺
Not: Bilmemneredeki en iyi diye başlayan yazılarda olduğu gibi bu yazıda da kişisel fikirler- düşünceler yer almaktadır. O yüzden Avrupa’daki En İyi Kayak Merkezlerine eklemek istedikleriniz varsa, “bakın şurası da çok iyi onu niye eklemediniz?” diyebilirsiniz yorumlara
1- Les 3 Vallées, Courchevel, Fransa
Courchevel, Meribel, Val Thrones, ve Belleville’ i kapsayan 600 km uzunluğunda pistlerin olduğu ve 160’ tan fazla liftin olduğu bölge oluyor, Les 3 Vallées. Özellikle Courchevel, Avrupa’nın en iyi kayak merkezleri arasında tüm sosyetiklerin takıldığı lokasyon olarak bilinse de aslında her bütçeye uygun yerlerin olduğunu belirtmek isteriz. Yani tabi 1 EUR’ nun nerdeyse 5 TL’ ye tekabül ettiği günümüzde her şekilde eurzone’ da, yani para biriminin EUR olduğu ülkelerde planlanan bir tatil maliyetli olacaktır.
Bu arada pistlerdeki kar durumu kayakseverler için çok kritik bir durumdur. 2016’ ya girerken bölgedeki hiçbir yerde kar yokken Courchevel’ deki kar durumunun kaymaya elverişli olması bizi sürükledi buraya, bunu da belirtmek isteriz☺. Dolayısıyla çevre kayak merkezlerinde kar yoksa bile burada oluyor mutlaka, kar kalitesi de tartışmasız çok iyi. Güncel kar durumu için linkimiz: http://www.snow-forecast.com
Bölge aşırı geniş olduğundan kaybolabilirsiniz ama kaybolmaktan korkmayın çünkü sizi gelip kurtaran kayak hocaları her yerde. Bizim başımıza geldi ondan bu kadar emin söyleyebiliyoruz rahat olun, pistlerin tadını çıkarın☺ Yine tedbirli olmakta fayda var, soğuktan telefonların şarjı bir anda bitebildiğinden cep telefonlarınızdaki aplikasyonlara güvenmeyin, mutlaka bölgenin pist haritasını cebinize koyun, pistlere çıkmadan önce göz atın. Unutmadan Les 3 Vallées bölgesinin tamamında geçerli skipass günlük 50 EUR’ dan başlıyor, daha çok gün ya da grup için alırsanız fiyat daha avantajlı oluyor.
Biz tam yılbaşı günü otelimizi ayarlamadan kendimizi pistlere atmıştık sonra da kaybolunca akşam konaklayacağımız oteli bulmak için çok az zamanımız kalmıştı. Şansımıza hemen merkezde gecelik 80 EUR’ ya konaklayabileceğimiz bir oda bulmuştuk ama bu tamamen şans siz böyle yapmayın gitmeden güzelce planlayın konaklamanızı.
Kalabalık bir grupsanız mutlaka bütçenize uygun bir chalet bulabilirsiniz, aşırı lüksler de var tabi. Fiyatlar gecelik kişi başı 200 TL- 1500 TL arası değişiyor, detaylı bilgi için https://www.airbnb.com.tr/’ u mutlaka ziyaret edin, biz bazen sadece zevk için girip bu güzel chaletlere bakıyoruz☺ https://www.booking.com üzerinden de uygun oteller bulabilirsiniz, fiyatlar gecelik kişi başı 250 TL’ den başlıyor. Konaklama konusunda bizim tavsiyemiz pistlere yakın bir yer seçmeniz ama seçemezseniz sorun değil pistlere giden servisler oldukça sık geçiyor.
Ulaşım konusunda farklı alternatifler mevcut. Biz daha önce görmediğimiz için İsviçre üzerinden gitmeyi tercih ettik, İstanbul’ dan Cenevre’ ye uçtuk. Lyon üzerinden de gidebilirsiniz. Lyon ya da Cenevre havalimanlarına vardıktan sonra araba kiralayabilirsiniz. Lyon’ dan 188 km, Cenevre’ den 186 km, Courchevel. Yollar gayet rahat araba kullanmakla ilgili çekinceniz olmasın.
Eğer Cenevre havalimanından araba kiralayacaksanız, dikkat etmeniz gereken bir husus var, havalimanın 2 çıkışı bulunuyor, İsviçre ve Fransa. Fransa çıkışından kiralamanızı tavsiye ederiz çünkü İsviçre çıkışında kredi kartından sadece CHF çekebiliyorlar, EUR ya da USD cinsinden kredi kartıyla ödeme yapamıyorsunuz. 2 yıl önce durum bu şekildeydi ve mağdur olmuştuk, bu sebeple konuyu paylaşalım istedik.
Araçların tamamında navigasyon oluyor ama yine de özellikle navigasyonlu araç istediğinizi belirtmeyi unutmayınız. Bu arada hem Cenevre hem de Lyon havalimanlarından kayak merkezlerine sık kalkan otobüsler de var, pratik bir alternatif olabilir.
Courchevel’ in adını rakımlarından alan 5 farklı yerleşim merkezi var. Courchevel 1850, Courchevel 1650 (Moriond), Courchevel 1550, Courchevel 1350 (La Tania) ve Courchevel 1300 (La Praz). Bunların arasında en lüksü ve kayak sonrası eğlencesi en gelişmiş olanı Courchevel 1850’ dir.
Bölgede yeme içme konusunda sınırsız seçenek var. Alpler’ deki kayak tatilin olmazsa olmazları nelerdir derseniz. Krep, sıcak çikolata, şarap ve eritilmiş peynir ve ekmekle servis edilen “Fondue” deriz. Meraklısına 2 Michelin yıldızlı 6 restoran mevcut bölgede. Biz yılbaşı gecesi La Mangeoire adlı restorana gittik, baya havalı bir mekân, tamamen şansa girdik, içeride arkadaşlarımız var diye, normal şartlarda mutlaka rezervasyon yaptırılması gerekiyor. Bu arada evet hoş bir yer ama görmeseniz de bir kaybınız olmaz. Bir de bir çok instagram storyde görmüşsünüzdür ünlü apresski mekânı La Folie Douce var, evet burası da çok eğlenceli bir mekân ama yine görmeseniz bir kaybınız olmaz. Son bir not bilinsin bilinmesin yediğimiz her yerden ve her şeyden çok memnun ayrıldık.
2- Dolomitler, Cortina, İtalya
Dünyanın ilk kayak merkezlerinden olan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ de yer alan ve Güney Alpleri’nde bulunan Cortina Kayak Merkezi gerçekten büyüleyici bir yer. Biz burayı gördüğümüz için kendimizi şanslı hissediyoruz ve imkânınız varsa sizin de görmenizi tavsiye ediyoruz, doğası gerçekten muhteşem. Sadece kayak kaymak ya da snowboard yapmakla kalmıyorsunuz, nefes kesen bu manzarayla görsel bir şölen yaşıyorsunuz boşuna UNESCO Dünya Mirası Listesi’ nde değil☺
Cortina Kayak Merkezi 400 lift, 1000 kilometreden uzun pistleriyle hizmet veriyor. Kayarken kendinizi bir anda İtalya sınırdan çıkmış, Fransa’ da bulabilirsiniz, dikkat☺
Biz yine yılbaşını da geçirmek amacıyla kar durumunun riskli olduğu bir dönem gittik, Cortina’ ya. Fakat anladık ki Cortina için kar durumuyla ilgili bir risk söz konusu değil, aralık sonu da olsa tüm pistler açıktı ve kar kalitesi oldukça iyiydi. Güncel kar durumu için yukarıda paylaştığımız link üzerinden kontrolünüzü yapabilirsiniz. Günlük skipass için ortalama fiyat kişi başı 50 EUR, gideceğiniz tarihe, kaymak istediğiniz pistlere göre fiyatlar az değişebiliyor. Gideceğiniz tarihte tam ne kadar merak ederseniz
https://www.dolomitisuperski.com/en/ski-area/cortina/ski-pass sitesi üzerinden bakabilirsiniz.
Cortina’ ya gitmek için, İstanbul’ dan Venedik’ e uçmanız gerekiyor. Biz erken saat bir uçuş tercih ettik ki 1 günümüzü Venedik’ te geçirelim diye. Venedik Havalimanı’ ndan navigasyonlu bir araç kiraladıktan sonra Cortina’ ya varmanız 2 saat sürüyor. Yollar güvenli ve rahat fakat dağ yolu olduğundan virajlı. Bir diğer alternatif havalimanından hareket eden ve kayak merkezine kadar ulaşımınızı sağlayan kişi başı fiyatı 25 EUR olan otobüsler.
Konaklama konusunda önerimiz yine aynı, kalabalık bir grupsanız airbnb üzerinden chalet kiralamanızı tavsiye ediyoruz, gerçekten çok güzel seçenekler var. Yine booking üzerinden her bütçeye uygun konaklama alternatiflerine bakabilirsiniz. Liftlerin hemen yanında otopark bulunduğundan ve liftlere giden servisler sık geçtiğinden konaklayacağınız yerin pistlere yakın olmasının çok da bir önemi yok aslında. Fiyatlar ise kişi başı gecelik 200 TL – 1500 TL arası değişiyor. EUR karşılığı olarak baktığımızda 40 EUR’ dan başlıyor, göreceli olarak uygun diyebiliriz.
Yeme içme konusunda çok havalı mekanlar var biz daha çok zamanımızı otelin yanındaki Pizzeria Edy’ de geçirdik. İtalyan bir aile işletmesi olan Pizzeria Edy’ de her türlü makarna, pizza, prosicuittonun tadına baktık, house wine ve proseccolardan litrelerce içtik ve kişi başı 15 EUR ödedik. Pizzeria Edy’ nin yeri sizin konakladığınız yere sapa olabilir ama birçok yerde bu tarz yerler mevcut.
Daha gurme yemekler yemek isterseniz de Cinque Torri adlı restoranı öneririz. Bizim gitme imkânımız olmadı ama Tivoli de bölgenin Michelin yıldızlı restoranı oluyor. Son olarak pistlerin arasında mola verdiğinizde ya da apresski partilerinde aperol sprtiz deneyin ve vitrinine bakınca mutlu olduğunuz bir pastanede bizim için de güzel bir tiramisu yiyin lütfen☺
3- Tirol, Kitzbühel, Avusturya
Kitzbühel, Tirol Bölgesi’ nin buram buram ortaçağ kokan kasabası, aynı zamanda en eski ve ödüllü kayak merkezlerinden. 170 kmlik pistte 50 liftle Avrupa’ nın en iyi kayak merkezlerinden. Oldukça zorlu pistlerin yanı sıra – hatta dünyanın en zor kayak pisti olan Streif de burada- başlangıç seviyesi için uygun pistler de mevcut. Günlük skipass fiyatı kişi başı yaklaşık 50 EUR’ ya geliyor, gittiğiniz döneme göre az çok değişiklik gösterebilir. Link üzerinden detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. https://www.kitzski.at/en/tickets-prices/tariffs-winter/2-15-day-ski-pass.html.
Ulaşım konusunda farklı alternatifler bulunuyor. Münih havalimanına birçok havayolunun uçuşu bulunuyor, bütçenize uygun olandan alabilirsiniz. Sonrasında araba kiralayabilirsiniz ya da kayak merkezine giden otobüsleri tercih edebilirsiniz, yol yaklaşık 1.5 saat sürüyor, tamamen sizin keyfinize kalmış. Bu arada Salzburg – Kitzbühel arası karayoluyla 1.5- 2 saat sürüyor. Gitmişken Salzburg’ a da geçelim, orayı da görelim derseniz aklınızda bulunsun.
Konaklama konusu aslında yine aynı, şale, otel ya da apart seçenekleri mevcut, bütçenize uygun olanı tercih edebilirsiniz. Her zaman dediğimiz gibi zamandan kazanmak, hemen pistlere çıkıp kaymaya başlamak için liftlere yakın olması bir avantaj ama daha uygun fiyata liftlerden uzak bölgelerde konaklamak da farklı bir deneyim olabilir.
Araba kiralarsanız pistlere yakınlık konaklama için çok da bir kriter olmayacaktır aslında. Gecelik kişi başı oda fiyatı 250 TL’ den başlıyor, sona kalırsanız fiyatlar daha da artabiliyor maalesef, erken rezervasyon yapmak kayak tatillerinde oldukça avantajlı oluyor.
Bu arada doğa yürüyüşü yapmak –ki biz çok severiz☺, tarihi kasabanın sokaklarında dolanmak ayrı keyifli. Avusturya mutfağı klasiklerinden ne var merak ederseniz, şinitzel, patates salatası eşliğinde, yanında bira ve üzerine apfelstrudel mutlaka deneyiniz.
4- Zermatt, İsviçre
Zermatt, İsviçre Alpler’ inde bulunan Avrupa’ nın en iyi kayak merkezlerinden. Minik bir not, çok sevdiğimiz Toblerone çikoltasının üzerindeki ambalajda yer alan dağı yani Mattehorn Dağı’ nı görebilirsiniz. Pistlerin uzunluğu 360 kmyi buluyor, kayarak İtalya sınırına geçebiliyorsunuz. Her seviyeye uygun pist var daha güzeli nefes kesen bir manzaraya karşı kayıyorsunuz. Kayak merkezinde sezon Kasım ayında açılıyor ve Mayıs’ a kadar devam ediyor. Günlük skipass fiyatı yaklaşık 70 CHF, daha detaylı bilgi almak link: https://www.zermatt.ch/en/Lifts-pistes/Mountain-railway-tickets-timetables-and-prices.
İstanbul’ dan Cenevre, Zürih ya da Basel’ e uçtuktan sonra 3 saat süren büyüleyici güzellikte olan dağ yollarından geçip ulaşıyorsunuz Zermatt Kayak Merkezi’ ne. Araba kiralama ve kayak merkezine giden otobüs seçenekleri var.
Avrupa’ daki diğer kayak merkezlerinin aksine, Zermatt’ ta pistlere çıkan liftlerin olduğu bölgelerde konaklama imkânı bulunmuyor. Trenle yarım saat kadar süren mesafelerde ya da 20 dakika yürüyüş mesafesinde konaklama imkânları mevcut. Bir diğer seçenek olarak da araba kiraladıysanız arabanızla pistlere yakın yerlere park edebilirsiniz.
Zermatt’ a gitmişken mutlaka fondue ve bol İsviçre çikolatası yemenizi tavsiye ederiz. Çikolatalar gerçekten çok güzeller. Bir de kayak molalarında mis kokulu sıcak çikolatalardan içmeyi unutmayın.
5- Chamonix, Fransa
Pek sevdiğimiz Mont Blanc dağlarının eteklerinde konumlanmış Chamonix, Avrupa’nın en eski ve en güzel kayak merkezlerinden. Her seviyede kayakçı için Aralık- Mayıs arası kayma imkanı sunan Chamonix, dik ve off-pist imkanlarıyla iyi kayakçıların vazgeçilmezi.
Yazının başında Chamonix’ de tek bir merkez lift olmadığını liftlerin oldukça dağınık olduğunu mesafelerin arabayla en az 15 dakika kadar sürdüğünü belirtmekte fayda var. Biz bölgedeki teleferiklerinden en bilineni Aiguille du Midi ile 3842 m yüksekliğe çıktık, buradan yaklaşık 20 km uzunluğunda bir pistten kayabilmeniz mümkün, fakat şunu belirtmek gerekir ki oldukça zorlayıcı bir pist başlangıç seviyesindekiler için uygun değil.
Sadece manzarayı seyredip, sonrasında teleferikle aşağıya inebilirsiniz. Bizim gittiğimiz tarihlerde hava sisli ve kar yağışlı olduğundan pistler zorlayıcı olmuştu. İyi hava koşullarında kaymak şans tabi ama siz yine de gitmeden hava ve kar durumunu bir kontrol edin deriz. Günlük skipass ortalama 40 EUR gibi düşünebilirsiniz, kayacağınız alanları sınırlarsanız fiyatlar değişebiliyor, https://www.chamonix.com/ski-passes,25,en.html linki üzerinden fiyatlara detaylı olarak bakabilirisiniz.
Cenevre ve Lyon havalimanları kayak merkezine en yakın havalimanları. Biz Courchevel sonrası Chamonix’ ye geçmiştik, vaktimiz az olduğundan ve 2 yeri de görmek istediğimizden fakat size, vaktiniz varsa ikisi için ayrı zamanlar ayırmanızı tavsiye ederiz. Pistler baya uzun olduğundan alışmak zaman alıyor, uzun zamanda tadı daha güzel çıkar diye düşünüyoruz.
Yine Cenevre ya da Lyon havalimanlarından araba kiralamak mümkün ve otobüsler de var. Şunu belirtmekte fayda var, Courchevel’ de tek bir merkez var dolayısıyla araba ihtiyacı çok olmaya bilir ama Chamonix’ de teleferiklere çok farklı yerlerde araba kiralamak bu anlamda büyük rahatlık olacaktır.
Avrupa’ daki diğer kayak merkezleriyle karşılaştığımızda Chamonix’ de daha uygun konaklama seçenekleri mevcut. Tabi yine çok görkemli şaleler de var, göz atmak isterseniz linki paylaşıyoruz. http://www.ski-chalets-chamonix.co.uk/ Booking üzerinden gecelik, kişi başı 150 TL’ den başlayan fiyatlarla konaklamak mümkün.
Chamonix’ nin merkezi, sizi bir masalın içinde gibi hissettiriyor. Courchevel’ deki gibi havalı ve pahalı mağazaların arasında kalmış, nostaljik dükkanları dolanmak çok keyifli. Binlerce çeşit şekerler ve çikolataların olduğu şekerlemecide saatler geçirdik ve resmen kiloyla karemela şekeri aldık, tüm dönüş yolu boyunca da afiyetle yedik, pişman değiliz☺
Kayak pistleri arasında öğle yemeği için mola verilen yerler diğer kayak merkezlerindeki yerlere göre daha mütevazi, apresski için de merkeze gitmeniz gerekiyor, tatlı publar var. Asya, İtalyan, Fransız, aklınıza gelebilecek her tür mutfakta yemek yiyebilirisiniz Chamonix’ de. Biz Bartavel’ i tercih etmiştik, İtalyan restoranı, kişi başı 25 EUR hesap ödemiştik, oldukça memnun kaldık. Daha gurme restoran tercih ederseniz Le Matafan’ ı önermişlerdi, deneyemedik, ama aklınızda bulunsun.
Bonus: Bansko, Bulgaristan
Bansko’ yu çok seviyoruz çünkü, Avrupa’nın en iyi kayak merkezleri arasında bize en yakın, çünkü gönlümüzce yiyip içip, bolca kayıyoruz ve kazıklanmıyoruz. Bunu da sizinle paylaşalım istedik. İstanbul havalimanından Sofya havalimanı 2 saat bile sürmüyor. Sonrasında kayak merkezine gitmek için transfer şirketleriyle anlaşabilirsiniz ya da taksilerle kişi başı 15 EUR civarı alıyorlar, 1 saatten biraz fazla sürüyor. Ya da karayolundan kendi aracınızla gitmek eğlenceli bir seçenek olabilir ulaşım için.
Bansko’ nun en güzel yanı her seviyeden kayakçıya uygun pistlerin bir arada olması. 70 km pist, 12 lift bulunuyor. Pistlerin Uludağ’ daki gibi aşırı dolu olduğuna hiç denk gelmedik, rahat rahat kayabiliyorsunuz yani. Fakat şunu belirtmek gerekir, snowboard için pek uygun değil pistler.
Kayak tatilleri hiç bitmesin!